S&P Global Ratings, para politikası ve regülasyonlarda normalleşme sayesinde Türk bankacılık sektöründeki dengesizliklerin ve refinansman risklerinin bir parça düzeldiğini belirtti.
S&P Global Ratings, yayımladığı bankacılık sektörü değerlendirmesinde ekonomik ve sektör risk trendleri açısından görüşlerini “negatiften” “durağana” değiştirdiğini belirtti.
S&PGR yeni ekonomi ekibinin kademeli politika sıkılaştırmasına ve ortodoks olmayan politikalardan dönüşe devam etmesi durumunda Türk ekonomisinin orta vadede yeniden dengelenebileceğini belirtti.
Kurum kısa vadeli risklerin özellikle Türkiye’nin cari denge pozisyonunun halen zayıf olması sebebiyle yüksek kalmayı sürdüğünü kaydetti.
Kurumun değerlendirmesinde “Jeopolitik riskler veya mevcut ortodoks politikalardan geri dönüş finansal istikrara zarar verebilir. Bu, daha zayıf yabancı ve yurtiçi güvenini yansıtmak, mevduat dolarizasyonunda yeniden artış ve lira üzerinde ek baskı şeklinde kendini gösterebilir. Ek faiz artışlarını içeren baz senaryomuzda önümüzdeki çeyreklerde nominal kredi büyümesinin keskin bir şekilde düşmesini bekliyoruz” ifadeleri yer aldı.
DOLAR/TL GELECEK YIL NE KADAR OLACAK?
S&PGR Türkiye büyüme beklentileri 2023 için yüzde 3,5, 2024 için yüzde 2,3 olarak belirlendi. Kurum dolar/TL’nin 2024’te 40’a ulaşmasını bekliyor. Kurumun ortalama TÜFE tahminleri ise 2023 için yüzde 53, 2024 için yüzde 48.
Kurum bankaların kredi kayıplarının 2024’te yaklaşık yüzde 3,5 olacağını, tahsili gecikmiş alacak oranının ise yüzde 4-yüzde 5 civarına yükseleceğini öngördü.
Bankaların kârlılık ve sermaye oranlarının düşeceğini belirten S&PGR, artan fonlama maliyetlerinin, daha düşük TÜFE endeksli tahvil katkısının ve daha yüksek tahmin ettikleri kredi zararının karlılığa olumsuz etkide bulunacağını belirtti.
Sektör için enflasyon muhasebesi uygulamasının hâlâ belirsiz olduğuna dikkat çekilen değerlendirmede “Eğer enflasyon muhasebesine geçilirse açıklanan karlarda ciddi düşüşler görmeyi bekliyoruz”
Düşük kârlılık ve lira değer kaybının özellikle kamu bankalarının sermaye seviyelerine zarar vereceği belirtilen değerlendirmede bir başka tur sermaye artışının seçenek dışı olmadığı vurgulandı