BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş: Türkiye’den açtığımız bir değişim rüzgarını bütün dünyada sergilemek istiyoruz

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Bir yönetim değişikliğini bu seçimde hayata geçirmemiz mümkün olmayabilir ama yöneticilere ‘dur’ mesajını verebiliriz, yöneticilere bu kadar rahatlıkla hareket edemeyeceklerini gösterebiliriz ve gençlerin hem Türk siyasetinde, hem bütün dünya sahnesinde aktif olabileceğini bütün dünyaya Türkiye üzerinden gösterebiliriz” dedi.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, partisinin İstanbul İl Teşkilatı’nda seçim süreci ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Rusya’nın başkenti Moskova’daki terörist saldırısını, İsrail’in Gazze’deki soykırımını ve Türkiye’deki seçim sürecini değerlendirdi. Genel Başkan Baş, şunları kaydetti:

“SAVAŞLAR BİR AVUÇ YÖNETİCİNİN İHTİRASININ SONUCU”

“Malumunuz Rusya’da bir terör saldırısı gerçekleşti. Bu saldırıda 100’den fazla insanın hayatını kaybettiği söyleniyor. Bölgemizde bir terörize faaliyetin uzun yıllardan beri hem kuzeyimizde hem güneyimizde hem doğumuzda yaşandığını biliyoruz. Bu durum sadece kendi ülke topraklarımızda değil coğrafyanın tamamında yaşanıyor. İsrail ile Filistin arasındaki gerginlik ortada. Bugünlerde İsrail’in Lübnan’a ciddi anlamda bir bombalı saldırı yaptığı, oraya füzeler yolladığını biliyoruz. Suriye’nin karışıklığı ortada, Irak ortada, Libya’nın hali ortada. Bölgede ciddi anlamda bir karmaşa söz konusu. Bütün analizcilerin ortak görüşü dünyanın bir yeni savaşa doğru hızla ilerlediği yönünde. Bu, gelecek nesiller açısından hem ürkütücü hem de endişe verici bir durum. Bunun sebebine indiğimiz zaman şunu gözlemliyoruz; aslında bir avuç yönetici şahsi ihtiraslarını başka başka kılıflar adı altında ortaya koyarak, kimisi milliyetçilik, kimisi kamu güvenliği, kimisi doğal rezervler adı altında diğer ülkelerle savaşmaya kalkışıyor. Bu da bu yöneticilerin aslında ihtiraslarından kaynaklanıyor. Ben Türkiye ve bütün dünyada bu yönetici güruhun, yıllardan beri bütün dünyayı yöneten aynı insanların değişmesi tarafında duran biriyim. Zaten siyasi yolculuğumuzu da bunun üzerine kurgulamaya çalışıyoruz. Bir anlayışın değişmesi gerekiyor. Çünkü bu gidişatla gerçekten bir savaş kaçınılmaz gibi görünüyor. Bu toplumların, milletlerin, halkların istediği bir durum değil. Bu, halkların üzerinden spekülasyon yapan onları başka başka saiklerle kendi etrafında kenetleyen bir avuç insanın aslında ihtirasların sonucu. Bunu bütün dünyada değiştirmemiz lazım, bütün dünyanın geleceği açısından. Bu sadece ülkemizi değil bütün dünya insanlığını ilgilendiren bir durum. Bunu Türkiye’de başlatabiliriz. Önümüzdeki seçimler bunun için büyük bir fırsat esasında. Bir yönetim değişikliğini bu seçimde hayata geçirmemiz mümkün olmayabilir ama yöneticilere ‘dur’ mesajını verebiliriz,  yöneticilere bu kadar rahatlıkla hareket edemeyeceklerini gösterebiliriz ve gençlerin hem Türk siyasetinde, hem bütün dünya sahnesinde aktif olabileceğini bütün dünyaya Türkiye üzerinden  gösterebiliriz. O yüzden biz teşkilatımızla yaptığımız toplantılarda da sürekli bunun üzerinde duruyoruz, altını çiziyoruz. Arkadaşlarımız da bu konuda çok motiveler ve saha çalışmalarına aralıksız devam ediyorlar.

“ÜLKEMİZDEN AÇTIĞIMIZ BİR DEĞİŞİM RÜZGARINI BÜTÜN DÜNYADA SERGİLEMEKTEN BAHSEDİYORUM”

Ülkemizden açtığımız bir değişim rüzgarını bütün dünyada sergilemekten bahsediyorum. Eğer Türkiye bu noktada gerçek ve doğru bir tutum izleyebilirse bölgesini huzura kavuşturabilir. Türk gençliği olarak biz bunu yapabiliriz. Bunun ardından bütün dünyayı huzura götürebiliriz. Başkalarının kaynağına göz dikmiş bazı yöneticilerin ihtiraslarının ortaya çıkardığı savaşlar… Aslında kendi kaynakları, kendi imkanları o ülkelere yetebilirdi ama bununla yetinmediler ve hep başkalarının mallarında, başkalarının kaynaklarında gözleri oldu. Bütün dünyaya şunu göstermek bizim asli vazifemizdir; bütün ülkelerin, her birimizin kendi kaynağı, kendi iş gücü, kendi insan gücü, kendi ülkesine yeterli olabilecek derecededir. Bunu Türkiye’den başlatmak istiyoruz. Bu seçim bu meşaleyi yakmak için büyük bir fırsat.

“FIRSAT PUSULASI: 3 PUSULADAN EN AZ BİRİNDE DESTEK İSTİYORUZ”

Ben bütün seçmenimize şunu da söylemek istiyorum; bu yerel seçimde, özellikle Anadolu’da insanımızın bazı ikili diyalogları, bazı ikili ilişkileri, bazı oy sözleri, bazı bağlı olduğu mecburiyetler olabilir. Yıllardan beri oy verdiği insanlara veya partilere oy vermeye devam devam etme zorunluluğu hissedebilirler. Bunu normal karşılıyorum aslında ama bütün seçmenimize de şu mesajı vermek isterim; gençlerin yarınlarına yapacakları yatırımlar, onlara kar olarak, getiri olarak dönecektir. Biz BTP olarak ülkeyi düşünen, ülkenin yarınlarını düşünen bir siyasi partiyiz. Bu seçimde vatandaşlarımızın önlerine aslında bir fırsat pusulası geliyor. İl belediyesi,  ilçe belediyesi ve encümen listelerinin olduğu bir pusula gelecek bütün seçmenlerimize. Biz BTP olarak bütün pusulalarda, Türkiye’nin her yerinde varız. Dolayısıyla mutlaka o üç pusuladan üçünde de, olmadı ikisinde, olmadı mutlaka en az bir tanesinde seçmenimizin desteğini parti olarak istiyoruz, bekliyoruz. Bütün pusulalarda var olacağız. BTP bütün illerde ve bütün ilçelerde ve bütün beldelerde logosuyla, adayıyla var olacak. Ben vatandaşlarımızdan mutlaka en az birinde BTP’yi desteklemelerini de rica ediyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir